Saadet Partisi İlçe Başkanı Koçak: “Hastayken, mağdur durumdayken bu durumu göz önüne almadan vatandaşı cezalandırmanın insafla bağdaşmadığını düşünüyoruz. Bugün problem çok lakin bunları elimizin tersi ile iteliyoruz. Öğrenciler yurt bulamayınca onları devlete baş kaldırıyor gibi gösterirsek var olan problemi çözmüş olmayız. Geçinemiyoruz diyeni azarlarsanız geçim derdini çözemezsiniz. Tarımda, sağlıkta, eğitimde, dış politikada ve diğer tüm alanlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.”
Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, yaptığı basın açıklamasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
İlk olarak geçtiğimiz Cuma günü Hakk’ın rahmetine kavuşan Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk ile ilgili sözlerine başlayan Koçak, “Oğuzhan Bey, Erbakan hocamız ile birlikte bir ömür, aynı yolda ve aynı davada yürüdüler. Nice badireleri diğer dava büyüklerimiz ile atlattılar, birlikte çok çetin imtihanlar verdiler. Darbeler gördüler, partilerimizin kapatıldığı ve siyasi yasaklı oldukları süreçlerde cezaevinde birlikte kaldılar. Şunu çok net söyleyebiliriz ki;kendisi Erbakan Hocamıza sonuna kadar bağlı, çok kararlı ve inandıklarından da asla taviz vermeyen bir insandı.” dedi.
Asiltürk’ün siyaset ve devlet adamı olarak toplumun tüm kesimleri tarafından takdir gördüğüne dikkat çeken Başkan Koçak, “Vefatının ardından toplumun farklı kesimlerinden gelen olumlu tepkiler, taziye ziyaretine gelenler ve cenaze merasimine katılan geniş kitleler kendisinin gök kubbede hoş bir seda bıraktığını göstermektedir. Bir kez daha şahitlik ederiz ki, Oğuzhan Bey bereketli bir ömür sürdü ve şahitlik ederiz ki, kendisi inandığı değerlere yaraşır ve de o değerlerin uğrunda bir ömür sürdü. Hepimizin başı sağ olsun. Kendisine bir kez daha Cenâb-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Mekânı cennet, makamı âli olsun.” ifadesini kullandı.
TBMM’nin yeni çalışma yılı ile ilgili olarak açıklamalarına devam eden Koçak, millet iradesinin yeri olan Meclis’in güçlü ve etkin çalışabilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Son dönemlerde Meclis’in atıl bir konuma düştüğünü vurgulayan Koçak, “İşlevselliğini kaybeden TBMM’nin, kaybettiği bu itibarını yeniden kazanması, önümüzdeki dönemde ülkemizin problemlerinin çözümü noktasında önemli bir adım olacaktır.” dedi.
Güçlü bir yasamanın güçlü bir yürütme, yargı ve yönetim anlamına geldiğine dikkat çeken Başkan Koçak, “Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanı’nı bu konuda daha duyarlı davranmaya ve meseleye hassasiyetle yaklaşmaya davet ediyoruz. İstikrarlı yönetim ve güçlü demokrasiler üç ayak üzerine oturur, bu da ancak her bir sacayağının sağlam olması ile mümkündür. Sacayağındaki ayaklardan birinin zarar görmesi, tabladaki her şeyin yere dökülmesine sebep olur.” çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ kitabına da atıfta bulunan Koçak, “Sayın Cumhurbaşkanı kitabında, BM’nin yapısına ve özellikle de Güvenlik Konseyi’nin işleyişine ciddi eleştiriler getirmektedir ve biz de bu eleştirilere katıldığımızı ifade ediyoruz. Fakat bu kitapta dile getirilen eleştirileri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin işleyişine uyarladığımızda benzer sorunların ülkemizde de görüldüğüne şahit oluyoruz. BM’de 5 daimi ülke veto hakkını arzu ettiği gibi kullanmakta ancak bu TBMM’de de siyasi partiler buna benzer yaklaşımla birçok teklifi geri çevirmektedir.” dedi.
Ekonomi gündemi ile açıklamalarına devam eden Zeynel Abidin Koçak, “Ekonominin geldiği durum ortadadır, işte resmi enflasyon rakamları daha geçen gün yüzde 19,58 olarak açıklandı. Yani törpülenmiş iktidarın hoşuna gidecek tarzda bir rakam. Ancak hayat pahalılığı ve insanımızın karşılaştığı manzara 19,58 ile kıyaslanamayacak şekilde. İnsanımızın çarşı-pazarda hissettiği gerçek enflasyon ise yüzde 40 ile yüzde 50’lerde. Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, işsizlik, döviz kurları, faizler; ekonomi yönetimi gelip duvara toslamış ve bu durum insanımıza büyük maliyetler üretmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ekonomi gibi adalet alanında da sorunların yaşandığını belirten Koçak, “İşte daha bu hafta, kanser hastası Ayşe Özdoğan Hanımefendi’nin tutuklanması bunun son örneğidir maalesef. Hastayken, mağdur durumdayken bu durumu göz önüne almadan cezalandırmanın da insafla bağdaşmadığını düşünüyoruz. Bugün problem çok lakin bunları elimizin tersi ile iteliyoruz. Öğrenciler yurt bulamayınca onları devlete baş kaldırıyor gibi gösterirsek var olan problemi çözmüş olmayız. Geçinemiyoruz diyeni azarlarsanız geçim derdini çözemezsiniz. Tarımda, sağlıkta, eğitimde, dış politikada ve diğer tüm alanlarda ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.” dedi.
Böylesi bir iklimde TBMM’nin atıl bir konumda olmasının problemlerin çözümü konusunda büyük bir engel olduğunu dile getiren Başkan Koçak, “Saadet Partisi olarak biz, ülkemizin problemlerinin çözümü noktasında TBMM’nin daha etkin ve güçlü hale getirilmesini elzem buluyoruz. Bir grubun, bir partinin, bir kişinin değil; toplumun tüm kesimlerinin temsil edildiği TBMM’nin daha sağlıklı kararlar alabileceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile baş başa yaptığı görüşmeyi eleştirerek partilerinin dış politika konusundaki görüşlerini paylaşan Koçak, şunları kaydetti: “Görüşmede bir tane devlet görevlisinin bulunmaması endişe vericidir. Çünkü bu kararlarda gözden kaçan özellikler olabilir. Bilgiler olabilir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanında olan bir insan sadece yeri geldiğinde karşı tarafta olan bir boşluğu doldurmakla görevlidir. Aynı zamanda hafıza da önemlidir. Bunların kaydı yok, 50 sene sonra ne konuşuldu diye birileri araştırsa bilgi yok.”
Türkiye’nin bir seçim atmosferi içine girdiğini vurgulayan Koçak, “Elbet biz seçimlere giderken farklı kanaatleri ortaya koyacağız ama bu kanaatleri birbirimizin hasmı gibi ortaya koymamız yanlış olur. Farklı kanaatlerimize rağmen biz bir bütünüz. Bu bütünün birer parçasıyız; beraber olmak, bir olmak mecburiyetindeyiz. Biz siyasi partiler olarak birbirimizin ne hasmıyız ne düşmanıyız. Sadece birbirimizin rakibiyiz. Rakipler, düşman olmak mecburiyetinde değildirler.” ifadelerini kullandı.