Cumhuriyet Halk Partisi Karacabey İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 97. yıldönümü nedeniyle kutlama mesajı yayımladı. İlçe Başkanı Tuğ, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin Atatürk önderliğinde Türk Milleti tarafından atıldığı 30 Ağustos 1922 yılının en önemli ulusal bayramlarımızdan biri olduğunu söyledi ve özellikle her yıl gereksiz bahanelerle ulusal bayramları kutlamaya yasaklar getiren iktidarın 15 Temmuz’da gösterdiği hassasiyeti ve duyarlılığı 30 Ağustos’larda 29 Ekim’lerde de göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Günün önemiyle ilgili yazılı bir açıklama yapan CHP İlçe Başkanı Süleyman Tuğ, şunları kaydetti: “26 Ağustos’ta Büyük Taarruzla Afyon’da başlayan savaş, 30 Ağustos günü Başkomutanlık veya Dumlupınar Meydan Muharebesi ismiyle bildiğimiz mücadele ve kesin bir zaferle sonuçlanmıştır. 1922 yılının Ağustos ayı başından itibaren Büyük Taarruz’un hazırlıklarına başlanmış ve gizlilik içinde yürütülmüştür. Savaşın başarısında Türk tarafının sayıca üstün olması ve 1921 yılı Ekim ayında Fransızlar ile yapılmış olan anlaşmanın etkisi büyük olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk’e Başkomutanlık Yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 5 Ağustos 1921 tarihinde verilmiş ve 3’er aylık dönemler ile uzatılmıştır. Daha sonra Temmuz 1922’de süresiz hale getirilmiştir. Büyük Önderimiz, bağımsızlık mücadelemiz süresince yetkilerini daima Meclis’ten almıştır. Başkomutan yetkisiyle Büyük Taarruz’u bizzat yöneterek kesin zafere ulaşmıştır. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle Yunan Ordusu bir daha toplanamamak üzere dağıtılıp bozguna uğratılmıştır. Bu zaferin ardından Mustafa Kemal şu meşhur sözünü söyleyerek ordunun batıya ilerleyeceğine işaret etmiştir: ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!’
Süreç 9 Eylül’de İzmir’e ulaşılarak nihai hedefine ulaşmış, Yunan Ordusu’nun ülkemizden tamamen tahliye edilmesi sağlanmıştır. Zamanın en büyük emperyalist devleti İngiltere, Yunanlıları maşa olarak kullandığı bu savaştan yenilgiyi tadarak çıkmıştır.
30 Ağustos Zaferi, Türk Devleti’nin Lozan Masası’na eli güçlenerek oturduğu, 200 yıllık bir aradan sonra istilacıları durdurmaya değil, taarruz ederek geri püskürtmeye yöneldiği önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Her ne kadar böylesine milli coşkulu kutlamaların önüne geçilerek unutturulmak istense de bizler, Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Bayramları’na sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü ‘Milli Birlik’ ve ‘Milli İrade’ kavramı ancak ‘Milli Değerlere’ sahip çıkılarak tesis edilebilir. Bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların ortak paydası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bu Cumhuriyet, emperyalizme karşı uzun yıllar savaş verildikten sonra kurulmuştur. Emperyalizm, şu anda da ülkemiz ve orta doğu coğrafyasında tahakküm savaşına devam etmektedir. 100 yıl önce Yunanlıları piyon olarak kullananlar, bugün FETÖ’yü piyon olarak kullanmışlardır. FETÖ bu ülkede serpilip büyürken görmezden gelenler, aldatılan ve kandırılanlar; yarın başka bir cemaat tarafından yine kandırılacaklardır. Atatürk ilke ve devrimlerinden uzaklaştıkça, ülkemiz 15 Temmuz gibi acı tecrübeleri yaşamaya devam edecektir.
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne inanmış, fikri hür, vicdanı hür nesillerin yetişeceği güzel günler umuduyla; tüm Türk halkının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”