Ekonomi
“2025 YILINDA GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR”
- /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 27
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2024/12/Mustafa-Utku-e1735648647804.jpeg&description=“2025 YILINDA GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR”', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
- Share
- Tweet /home/u2093656/public_html/wp-content/plugins/mvp-social-buttons/mvp-social-buttons.php on line 72
http://www.yoremgazete.com/wp-content/uploads/2024/12/Mustafa-Utku-e1735648647804.jpeg&description=“2025 YILINDA GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR”', 'pinterestShare', 'width=750,height=350'); return false;" title="Pin This Post">
CHP İlçe Başkanı Mustafa Utku’dan 2024 yılı değerlendirmesi:
Cumhuriyet Halk Partisi Karacabey İlçe Başkanı Mustafa Utku, 2024 yılını değerlendirdi. Yaşanan zorlukları büyük bir hassasiyetle takip ettiklerini vurgulayan Utku, 2024’ün Türkiye açısından yalnızca ekonomik bir sınav değil, aynı zamanda toplumun dayanıklılığını ve umudunu sınayan bir yıl olduğunu söyledi. Başkan Utku, “Yüksek enflasyonla yaşadığımız, alım gücünün eridiği ve sosyal eşitsizliklerin derinleştiği bu dönemde halkımızın karşı karşıya kaldığı sorunlar, iktidarın yıllardır süregelen yanlış ekonomi politikalarının bir sonucudur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, yaşanan bu zorlukları halkımız adına büyük bir hassasiyetle takip ediyor ve çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Gelin, 2024 yılındaki temel sorunlara ve 2025 yılı için umut dolu adımlarımıza yakından bakalım.” dedi.
Konuyla ilgili dikkat çeken bir değerlendirmede bulunan Mustafa Utku başkanlığındaki CHP İlçe Örgütü’nün 2024 yılına dair tespitleri ve 2025 için önerileri şöyle:
2024 yılının ekonomik gerçekleri
“1. Yüksek Enflasyon Devam Ediyor ve Alım Gücü Eriyor
Bugün ülkemizde resmi enflasyon oranları bile % 50 seviyelerinde açıklanırken, halkımızın hissettiği gerçek enflasyon bunun çok daha ötesindedir. 2024 yılı boyunca ekmekten süte, elektrikten doğal gaza kadar temel ihtiyaç maddelerinde çok ciddi fiyat artışları yaşanmıştır. Vatandaşlarımızın maaş artışları bu yükselişi karşılayamazken, enflasyon karşısında sabit gelirli kesim hızla yoksullaşmıştır. Açıklanan asgari ücret zam oranı bu artışları karşılamaktan çok uzaktır. Marketlerde daha az ürün satın almak için daha fazla para ödenen bir dönemi hep birlikte yaşıyoruz.
2. Tarım ve Üretim Çıkmazı
İthalata dayalı tarım politikaları, üreticiyi desteklemek yerine ithalatçıyı zengin etmektedir. Bu politika, halkımızın gıda güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Ekim ayında mısırda yaşadığımız durum bu işin özeti olmuştur. Üretici zararına ürününü satarken iç piyasa açığını karşılamak için ciddi ithalat girdileri ülkemizin zaten doğru gitmeyen ekonomisine yüklenmiştir. Çiftçimiz mazot, gübre ve ilaç fiyatlarındaki artış sebebiyle tarlasını ekememektedir. Kendi üretimimiz yetersiz kaldığı için buğday, şeker, ayçiçek yağı gibi temel ürünler yurt dışından ithal edilmekte, kur artışları nedeniyle halkımıza yüksek fiyatlar olarak geri dönmektedir.
3. İşsizlik ve Gelir Eşitsizliği
Artan maliyetler ve ekonomik belirsizlik, küçük ve orta ölçekli işletmeleri darboğaza sokmuş, birçok işletme küçülmek zorunda kalmıştır. 2024’te genç işsizlik oranı OECD ülkeleri içerisinde bizi zirveye taşımıştır. Üniversite mezunları asgari ücretle iş bulmakta zorlanırken, kayıt dışı istihdam oranı artmaktadır.
4. Enerji Krizi ve Maliyetler
Elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artış, yalnızca haneleri değil sanayi ve üretimi de olumsuz etkilemiştir. Birçok işletme artan enerji maliyetlerini karşılayamayarak üretimlerini kısmış ya da kapatmıştır. Yenilenebilir enerjiye geçişte yavaş kalan politikalar, uzun vadede enerji bağımsızlığımızı tehdit etmektedir.
2025 için çözüm ve umut
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, halkımızın bu zorlu dönemi aşması için çözüm odaklı politikalarımızı hazırlamış bulunuyoruz. İktidarın emekliye, çalışana, öğrenciye geçim sunmadığı bir yılı kabul etmiyoruz ve “geçim yoksa seçim var” ilkemizle ekonomi politikalarımızın temel taşlarını şu şekilde sıralıyoruz:
1. Enflasyon ve Alım Gücü
Bağımsız Merkez Bankası: Merkez Bankası’nın bağımsızlığını yeniden tesis ederek, piyasa güvenini artıracak para politikaları uygulayacağız. Üretim ve Tüketim Dengesi: Enflasyonla gerçekçi ve uzun vadeli mücadele için üretim ekonomisini teşvik edeceğiz.
2. Tarım ve Yerli Üretim
Çiftçimize doğrudan destek sağlayarak mazot, gübre ve tohum fiyatlarını düşüreceğiz. Tarımda ithalatı azaltacak, yerli üretimi artırarak halkımızın gıda güvenliğini teminat altına alacağız.
3. Genç İşsizlikle Mücadele
Gençlerin meslek edinmelerini teşvik eden programlar başlatacağız. Meslek dönüşümleri ile çağımızın ihtiyaçlarına göre iş bulabilen nesiller yetiştireceğiz. Kadın ve genç istihdamını artıracak teşvik paketleri ile yeni iş alanları oluşturacağız.
4. Enerji Bağımsızlığı ve Maliyetlerin Düşürülmesi
Yenilenebilir enerji yatırımlarını artırarak enerji maliyetlerini düşüreceğiz. Doğal gaz depolama ve dağıtım sistemlerini modernize ederek daha adil fiyatlandırma sağlayacağız.
5. Sosyal Adalet ve Refah
Aile Destekleri Sigortası ile her haneye temel ihtiyaçlarını karşılayacak asgari gelir desteği sağlayacağız. Gelir dağılımını yeniden düzenleyerek toplumsal eşitsizlikleri azaltacağız.
Sonuç olarak;
2024 yılı, hepimiz için zorlu bir sınav olmuştur. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi olarak özellikle yerel yönetimlerimiz ile her zaman halkımızın yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz. 2025 yılında birlikte çalışarak daha adil, daha kalkınmış ve daha umut dolu bir Türkiye inşa edebiliriz. Biz, halkın gerçek sorunlarını gündeme taşıyan, çözüm önerileri ile sahada olan bir partiyiz. Bu zorlu günlerde bize düşen, yurttaşlarımızın sesi olmak ve onların haklarını savunmaktır. Birlikte başaracağız, birlikte kazanacağız!”
Bursa Bölge
“AKP VE SARAY TÜRKİYE’NİN SOSYAL KISIRLIK SEBEBİDİR”
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, iktidarın 2024 yılında üretimdeki açıkları ithalatla kapatmaya çalıştığını belirterek, tarım alalarının talana açıldığı, çiftçinin maliyetler altında ezildiği, küçük esnafın kepenk kapattığı bir ülkede refah içinde yaşayan bir halktan söz edilemeyeceğini söyledi. Sarıbal; “Bir ülkede faşizm varsa orada ekmek kavgası vardır. Çünkü faşizm, üretimin köklerini kurutur, sosyal adaleti yok eder. AKP ve Saray, bir halk sağlığı sorunudur diyorduk, AKP ve Saray bu ülkenin sosyal kısırlık sebebidir.” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, 2024 yılı tarımsal üretim ve ithalat verilerini değerlendirdi. AKP İktidarının tarımda uyguladığı politikalarla, üretmeyi ithal etmekten daha pahalı hale getirdiğini vurgulayan Milletvekili Sarıbal, ithalata bağımlılığın yalnızca gıda maddeleriyle sınırlı olmadığını; tohum, gübre, tarım ilaçları ve mazot gibi girdilerde de büyük ölçüde dışa bağımlılığın söz konusu olduğunu söyledi. Tarım alalarının talana açıldığı, çiftçinin maliyetler altında ezildiği, küçük esnafın kepenk kapattığı bir ülkede ne adil bir gelecekten ne de refah içinde yaşayan bir halktan söz edilebileceğini kaydeden Sarıbal, “Bir ülkede faşizm varsa orada hürriyet kavgası vardır, adalet kavgası vardır. Faşizm varsa orada ekmek kavgası vardır. Çünkü faşizm, üretimin köklerini kurutur, sosyal adaleti yok eder. Bir ülkenin toprağı, işçisi, üretimi özgür olmazsa ne emeğin bereketi kalır ne de ekmeğin tadı. Faşizm, yalnızca insanlar üzerinde baskı kurmaz; aynı zamanda tarladan sofraya uzanan üretim zincirini kırar, bereketi yok eder. 2025’i aile yılı ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesi 3 çocuk çıktı! Bugün Türkiye’de milyonlarca genç, bırakın çocuk sahibi olmayı, maddi yetersizlikler yüzünden evlenemiyor. Ülkemizin doğurganlık oranı neden 1,5’e düştü sanıyorsunuz? Sağlık sisteminde yaşanan aksaklıklar, sosyal güvence eksikliği ve artan yoksulluk, gençlerin çocuk sahibi olmasını bir kenara bırakın, sağlıklı bir yaşam sürmesine bile engel oluyor. AKP ve Saray, bir halk sağlığı sorunudur diyorduk, AKP ve Saray bu ülkenin sosyal kısırlık sebebidir. Çözüm popülist müjdelerde değil, gerçekçi bir kalkınma ve sosyal adalet politikasındadır.” diye konuştu.
“İktidar 2024’te de üretimdeki açığı ithalatla kapattı”
Milletvekili Sarıbal, iklim değişikliği, maliyet artışları ve çiftçinin ekonomik durumunun bozulması nedeniyle buğday üretiminin 22 milyon tondan 20.8 milyon tona, arpa üretiminin 9.2 milyon tondan 8.1 milyon tona, mısır üretiminin 9 milyon tondan 8.1 milyon tona gerilediğini açıkladı. AKP’nin hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar öncelikli olacak şekilde yurt içi yeterlilik oranının yüzde 100’ün üzerinde tutulacağına dair vaadinin havada kaldığını belirten Sarıbal, “Yurt içi üretimin yurt içi talebi karşılama derecesi arpada yüzde 90, ekmeklik buğday, mısır ve kırmızı mercimekte yüzde 86, pirinçte 74, yeşil mercimekte yüzde 60, ayçiçeğinde yüzde 51, soyada ise yüzde 5 civarında. Hububat üretimi 3.2 milyon ton geriledi. 2024 yılında da üretimdeki açıklar ithalatla kapatılmaya çalışıldı. Patates üretimi bir önceki yıla göre yüzde 21.1, kuru baklagiller yüzde 2.8, yağlı tohumlar ise yüzde 2.6 oranında arttı. Buna karşılık şeker pancarı üretimi 25.3 milyon tondan 23 milyon tona düştü. 2023 yılında narenciyede üretim bir önceki yıla göre ortalama yüzde 67 oranında artarak 4.7 milyon tondan 7.9 milyon tona yükselmiş; artış oranı portakalda yüzde 75’i, limonda ise yüzde 76’yı bulmuştu. Özellikle erkenci limon ve mandalinada yaşanan pazarlama sorunları bu ürünlerin üçte birinin dalda kalmasına, hatta ağaçların sökülmesine yol açmıştı. Bu yıl üretim mandalinada yüzde 32.7, portakalda yüzde 30.3, limonda yüzde 25.6 oranında azaldı. Üretimi azalan bir başka meyve olan şeftali ise 1.1 milyon tondan 822 bin tona geriledi. 2024 zeytinde var yılı; üretim 1.5 milyon tondan 3.7 milyon tona yükseldi. Ancak önceki yıl narenciyede olduğu gibi bu yıl da zeytinde pazarlama sorunları öne çıkacak. Tariş henüz yağlık zeytin alım fiyatını açıklamadı. Marmarabirlik ise enflasyonun yüzde 50’leri bulduğu bir dönemde sofralık zeytine en fazla yüzde 13.6 zam vererek üreticileri mağdur etti.” ifadelerini kullandı.
Hububat ve yağlı tohum türevleri ithalatı 7.5 milyar dolar
2024 yılında buğday ve yağlı tohumlar türevleri için ödenen bedelin 7.5 milyar dolara ulaştığını kaydeden Sarıbal, 2023 yılında 11.9 milyon ton gibi çok yüksek bir buğday ithalatı yapılınca, 2024 yılında ithalat yasakları ile buğday ithalatının neredeyse yarı yarıya düştüğünü hatırlattı.
Milletvekili Sarıbal, “İç fındık ihracatında yüzde 56.7’lik bir artış yaşandı. Toplam ihracat geliri 1.3 milyar doları aştı. Ekmeklik buğday ithalatında uygulanan kısıtlamalar nedeniyle buğday unu ihracatı yüzde 20 oranında azaldı. Toplam ihracat geliri 1 milyar dolar oldu. Ayçiçeği yağı ihracatında da yüzde 6.7’lik bir düşüş yaşandı. Toplam ihracat geliri 813 milyon dolar olarak kaydedildi. Bu veriler, Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ihracatında hem fırsatlar hem de bazı ürünlerdeki zorlukları yansıtıyor. Buna karşılık en fazla ithal edilen ürünlerden soya fasulyesi 1.6 milyar dolar, pamuk 1.4 milyar dolar, buğday 1.3 milyar dolar ve ayçiçeği yağı 1.2 milyar dolar olarak sıralandı. 2024 yılında da uluslararası piyasalarda tarım ürünleri fiyatlarının gerilemeye devam etmesi, gümrük vergilerinin düşürülmesi veya sıfırlanması ve alım fiyatlarının düşük tutulması nedeniyle ürünlerini değerinde satamayan çiftçiler giderek yoksullaşıp tarımı terk etmeye devam etti. Bunun gıda güvencesi ve gıda enflasyonu açısından büyük bir tehlike yarattığı Saray iktidarının umurunda değil.” diye konuştu.
Bursa Bölge
KADIN KOOPERATİFLERİ İÇİN 2025 İŞ PLANI HAZIRLANDI
Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından ortaklaşa yürütülen çalışmalar sürüyor. Bilindiği üzere, 30 Ekim 2018 tarihinde üç bakanlık arasında, “Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi İş Birliği Protokolü” imzalanmıştı. Protokol 12.07.2021 tarihinde iki yıl, 06.09.2023 tarihinde ise beş yıl süreyle yenilenmişti.
Protokol çerçevesinde bugüne değin düzenlenen çalışmalar, eğitimler, bilgilendirme toplantıları ve kooperatif ziyaretleri ile kadın işbirliklerinin karşılaştığı süreçler çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirilmiş, üretimden pazarlamaya kadar birçok alanda faaliyet yürütüldü.
Kadın Kooperatifleri için 2025 yılına yön verilecek toplantı
Kadınların ekonomik ve sosyal hayatta kalmaları, daha güçlü bir yer edinmeleri için yürütülen çalışmalar kapsamında, geçtiğimiz hafta Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ev sahipliğinde önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, kadın kooperatiflerinin üretim kapasitelerinin geliştirilmesi, teknik bilgi ve becerilerin geliştirilmesi, pazar imkanlarının genişletilmesi ve kadın emeğinin daha etkin değerlendirilmesine yönelik hedefler belirlendi. Eğitim programları, teknik projeler ve katma üretim modelleri gibi konular ele alındığı toplantıda, bu alanlarla ilgili kurumlarla işbirliği yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
Kadın emeğiyle güçlü bir gelecek
Oluşturulan 2025 İş Planı, kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğini arttırmayı ve onların ekonomik kalkınmadaki rollerini güçlendirmeyi sağlıyor. Bu potansiyel doğrultusunda, kadın emeğini merkeze alan, projeleriyle üretimden pazarlamaya kadar her aşamada etkin çözümlerin geliştirilmesi hedeflenmekte. Kadınların kooperatifler yoluyla güçlenmesine katkı sunan bu toplantının, hem bölgesel hem de ulusal kalkınma için önemli bir adım olduğu belirtildi.
Bursa Bölge
“BAĞKURLU ALMADIĞI HİZMETİN BEDELİNİ CEZALI ÖDÜYOR”
Sosyal güvenlik prim borcu olan çok sayıda esnaf ve sanatkarın sağlık alanında almadığı muayene ve almadığı ilacın bedelini cezalı ödediğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İki aydan fazla süreyle sigorta prim borcunu geciktiren esnafımız hem hastaneye gidip muayene olamıyor hem de tedavi için gereken ilaçları eczaneden alamıyor. Bu hizmeti sadece esnaf alamamakla kalmıyor bakmakla yükümlü ailesi de aynı şekilde yararlanamıyor. Aynı zamanda ödemeyi yatırmakta zorluk çekip geciktirdiği zaman olmadığı muayenenin ve almadığı ilacın bedelini faiziyle geri ödemek zorunda kalıyor. Sn. Cumhurbaşkanımız yapılandırmaya ve sürenin uzatılmasına imkan sağlıyordu fakat yeni yıl itibariyle artık uzatma yapılmıyor. Bizim ricamız bu sürenin 1 yıl daha uzatılması ve önemli bir mesele olan 7 bin 200 prim günü dolduran esnafımızın sağlıktan yararlanmasına imkan sağlanmalı. Esnafımızın ve ailelerinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden eksiksiz faydalanmanın önü açılmalı.” dedi.
Esnaf ve sanatkârların birikmiş prim borcunu ödeyebilmesi için yeni bir yapılandırma talebinde bulunan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Prim borcu olan esnaf ve sanatkarlarımız yeni yıl itibariyle sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Mevcut ekonomik koşullarda artan maliyetler karşısında ayakta kalmaya çalışan esnafımız sigorta primini geciktirebiliyor. Zaten sigorta primini ödemeyenlerin özel hastaneye gidecek ya da pahalı ilaçları alacak durumu yok. Esnafımızın ve ailesinin mağdur olmaması için sağlık hizmetlerinden kesintisiz faydalanabilmesinin önü açılmalı. Bunun için de yeni bir yapılandırma kanunu çıkarılarak esnafımızın gecikmiş prim borcunu sıfır faizli ya da düşük faizli kredi ile ödeme imkanı verilmeli.” şeklinde konuştu.
-
Bursa Bölge5 yıl ago
“Türkiye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmalıdır”
-
Ekonomi5 yıl ago
Sütaş’tan “Tereyağı” açıklaması
-
Bursa Bölge2 hafta ago
İŞİTME HASTALARI İÇİN YENİ HİZMET DEVREYE GİRDİ
-
Genel2 hafta ago
KARACABEY BELEDİYESİ’NDE GÖREV DEĞİŞİKLİKLERİ
-
Bursa Bölge3 hafta ago
KARACABEY AK PARTİ BURSA’DA YER BULAMADI
-
Bursa Bölge2 hafta ago
BÜYÜKŞEHİR’DEN YILIN SON VE İLK BEBEKLERİNE ZİYARET
-
Bursa Bölge1 yıl ago
“BÜYÜK BİR SİSMİK TEHLİKE ALTINDAYIZ!”
-
Güncel2 yıl ago
“KELEBEKLERİN ONURLU DİRENİŞİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Warning: Undefined variable $user_ID in /home/u2093656/public_html/wp-content/themes/zox-news/comments.php on line 49
You must be logged in to post a comment Login